İstanbul Sosyal Tesisleri Ne Zaman Açıldı? Toplumsal Bir Dönüşümün Sessiz Tanıkları Toplumun yapısını anlamak, yalnızca kurumları değil, bu kurumların insan hayatına dokunuş biçimlerini çözümlemekle mümkündür. Bir sosyolog olarak beni en çok etkileyen şey, mekânların insanlar arasındaki ilişkileri nasıl şekillendirdiğidir. İstanbul sosyal tesisleri de tam olarak bu ilişkiselliğin merkezinde durur: devlet, kent ve birey arasındaki etkileşimin somut bir yansıması olarak. Ancak bu tesislerin açılış tarihinden öte, toplumsal anlam dünyasında neyi temsil ettikleri çok daha önemlidir. Çünkü her tesis, yalnızca bir hizmet alanı değil, aynı zamanda kültürel bir buluşma noktasıdır. — İstanbul Sosyal Tesislerinin Kuruluşu: Kentleşme ve Toplumsal İhtiyaç İstanbul sosyal tesisleri,…
6 YorumKelimelerin Dansı Blogu Yazılar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sosyal Tesisleri ve Toplumsal Yapı Üzerindeki Etkisi Toplumların yapısal ve ilişkisel özelliklerini incelediğimde, insan davranışlarının ardında yatan dinamikleri daha iyi anlamaya başlıyorum. İster bir sokak röportajında, ister bir sosyal tesisin kapısında karşılaştığımız insanlar, çoğu zaman kendilerini belli normlar ve roller doğrultusunda tanımlarlar. Bu normlar, toplumun belirli kesimlerinin birbirleriyle nasıl ilişki kuracağını ve hangi alanda roller üstleneceğini şekillendirir. Bu yazıda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından sunulan sosyal tesislerin toplumsal yapılarla nasıl etkileşim içinde olduğuna dair bir inceleme yaparak, toplumsal normların ve cinsiyet rollerinin bireylerin günlük yaşamını nasıl etkilediğine dair bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Sosyal Tesislerin Toplumsal Rolü İBB’nin…
8 YorumKalsifikasyon Tehlikeli mi? Farklı Bakış Açılarıyla Derinlemesine Bir Değerlendirme Bazen bir tahlil sonucunda karşımıza çıkan bir kelime, aklımızı günlerce meşgul edebilir. “Kalsifikasyon var” denildiğinde de genellikle ilk tepki kaygı olur. Çünkü kulağa ciddi bir şey gibi gelir. Ben de her zaman farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bu konuyu hem bilimsel hem de insani yönleriyle ele almak istiyorum. Peki gerçekten kalsifikasyon tehlikeli midir? Yoksa vücudun doğal bir savunma mekanizması mı? Kalsifikasyon Nedir? Basitçe Anlatalım Kalsifikasyon, kısaca doku veya organlarda kalsiyum birikmesi anlamına gelir. Vücut, bazen iyileşme sürecinde ya da bir hasar sonrası fazla kalsiyumu belirli bir bölgede depolar. Bu durum,…
4 YorumBir Eğitimcinin Kaleminden: Gülbank Duasının Öğretici Gücü Öğrenme, insanın kendini dönüştürme yolculuğudur. Bir eğitimci olarak yıllar içinde fark ettim ki, bilgi sadece akılda değil, kalpte yer ettiğinde anlam kazanıyor. Dua, bu anlamın en derin biçimlerinden biridir. Gülbank duası da bu noktada bir ibadet biçimi olmanın ötesine geçer; bireyin kendisiyle, toplulukla ve evrenle kurduğu öğrenme ilişkisinin sembolüdür. Peki, Gülbank duası ne için okunur? Bu soruya sadece dini değil, pedagojik bir perspektiften bakmak, insanın manevi öğrenme süreçlerine ışık tutar. Gülbank Duasının Amacı: Manevi Bilgeliğin Öğretisi Gülbank duası, özellikle Bektaşi ve Mevlevi geleneklerinde topluca edilen, içeriğinde Allah’a hamd ve şükür barındıran bir dua…
Yorum BırakGaziantep Oğuzeli Nüfusu: Antropolojik Bir Bakışla Toplumsal Yapı ve Kimlikler Antropologlar, dünyadaki tüm kültürlerin birbirinden nasıl farklılaştığını ve bu farklılıkların bireylerin ve toplumların kimliklerini nasıl şekillendirdiğini keşfetmeye çalışır. Bir toplumun ritüelleri, sembolleri ve topluluk yapıları, o toplumun kültürel dokusunun en önemli izlerini bırakır. Gaziantep’in bir ilçesi olan Oğuzeli’nin nüfusu, sadece bir sayıdan ibaret değildir. Oğuzeli, insanlarının günlük yaşamlarından geleneklerine kadar bir dizi etkileşimi, birikimi ve kimliği barındırır. Peki, Gaziantep Oğuzeli’nin nüfusu gerçekten ne kadar? Gaziantep Oğuzeli’nin Nüfusu: Bir Demografik Perspektif Gaziantep Oğuzeli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin önemli ilçelerinden biridir. Günümüzde Oğuzeli’nin nüfusu yaklaşık 50.000 civarındadır. Ancak bu nüfus sadece bir rakam…
Yorum BırakHasret filmi, 2014 yılında yönetmen Ben Hopkins tarafından çekildi. Bazen bir film, yalnızca geçmişi değil, geleceği de düşündürür. “Hasret” tam da bu türden bir film. Onu izleyen herkesin zihninde tek bir soru yankılanır: “Bir şehir, bir insan gibi hatırlayabilir mi?” Bugün bu yazıda sadece “Hasret ne zaman çekildi?” sorusunun yanıtını değil, bu filmin geleceğe dair nasıl bir vizyon taşıdığını da konuşacağız. Çünkü bazı filmler, zamanı değil, zamanı algılayışımızı değiştirir. Hasret Ne Zaman Çekildi? “Hasret” filmi 2014 yılında çekildi. Yönetmen koltuğunda Ben Hopkins oturuyordu; İstanbul’u bir hikâye mekânı değil, bir karakter gibi ele almıştı. Filmin çekimleri iki yıl sürdü, çünkü amaç…
6 YorumHz. İsa’nın Çarmıha Gerilmesi Olayı Nedir? Geçmişten Günümüze Kırılma Noktaları ve Toplumsal Dönüşümler Bir Tarihçinin Samimi Girişi: Geçmişi Anlamak ve Bugüne Bağ Kurmak Geçmişi anlamak, yalnızca eski olayları yeniden canlandırmakla kalmaz, aynı zamanda bugünü de şekillendiren dinamikleri anlamamıza yardımcı olur. Tarih, insanlık tarihindeki büyük kırılma noktalarını, toplumsal dönüşümleri ve kültürel değişimleri inceleyerek, zamanın nasıl ilerlediğini keşfeder. Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi de tarihteki bu büyük kırılma noktalarından biridir. Bu olay, sadece dinî bir dönüm noktası değil, aynı zamanda Batı dünyasının kültürel, sosyal ve siyasi yapılarının temellerini şekillendiren bir olaydır. Peki, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi olayı neyi temsil eder? Bu olayın toplumsal…
Yorum BırakTarihin Sofrasından Günümüze: Göce’nin Sessiz Hikayesi Bir mutfak geleneğini anlamak, bir toplumu anlamaktır. Çünkü her yemek, insanın toprakla, zamanla ve kültürle kurduğu ilişkinin aynasıdır. Göce, Anadolu’nun bu kadim ilişkisinin en sade ama en anlamlı örneklerinden biridir. Bugün şehir sofralarında nadiren anılsa da, bir zamanlar köy ekonomisinin, dayanışmanın ve toplumsal hafızanın merkezindeydi. — Göce Nedir? Bir Tahıldan Daha Fazlası Göce, aslında buğdayın kavrulup kabuğunun soyulmasıyla elde edilen, bulgura benzeyen bir tahıl türüdür. Ancak göceyi yalnızca bir “yiyecek” olarak tanımlamak eksik olur; çünkü o, Anadolu’nun kıtlık zamanlarında, göç yollarında ve imece sofralarında varlığını koruyan bir kültür öğesidir. Buğdayın işlenme süreci tarih boyunca…
8 YorumHayat bazen öyle kelimelerle karşımıza çıkar ki, anlamını bilmesek bile bir çekiciliği vardır. “Hamse” kelimesi de onlardan biri. Kulağa hem gizemli hem de biraz büyülü geliyor değil mi? Peki, Suriyece “hamse” ne demek? Gel, birlikte biraz gülelim, biraz öğrenelim… Hamse mi Dediniz? Kulak Tırmalamıyor, Kalbe Dokunuyor! Bir gün bir kafede otururken, yan masadan biri “Hamse getirsene!” diye bağırdı. Masadaki arkadaşım anında stratejik bir tepki verdi: “Kesin bu gizli bir şifre! Ya özel bir yemek kodu ya da beş boyutlu bir meditasyon tekniği!” Ben gülmekten kahvemi döküyordum. Çünkü “hamse” aslında Suriyece’de (ve Arapçada da) “beş” demekti! Evet, yanlış duymadınız. Koca kelimenin…
6 YorumGerçek Sayılar ve Ekonomi: Seçimler, Sınırlılıklar ve Sonuçlar Ekonominin temelinde, kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynaklarla yapılacak seçimlerin sonuçları vardır. Bu sınırlılıklar, tüm bireylerin ve toplulukların karşılaştığı bir gerçektir. Ekonomistler, bu sınırlı kaynakların en verimli şekilde nasıl kullanılacağını ve bu seçimlerin uzun vadeli toplumsal refah üzerindeki etkilerini incelerler. Bu bağlamda, ekonomi gibi bir alanda bile bazen sayılar bile ekonomik kararlarımızın doğruluğunu etkileyebilir. İşte burada devreye gerçek sayılar giriyor: Ekonominin temel yapılarından biri olan ve günlük yaşamda birçok farklı biçimde karşımıza çıkan gerçek sayılar, piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah analizlerinde de önemli bir rol oynar. Gerçek Sayılar: Temel Kavram…
7 Yorum